Çene protezi yaptırmak isteyen hastanın çene kemiğinin gelişimini tamamlamış olması gerekir. Bu nedenle, prosedür için yaş sınırı minimum 18 olmalıdır. Ayrıca hastanın, ortodontik sorunu bulunmamalıdır. Planlanmış bir ortodontik tedavisi bulunuyorsa, ameliyatın ancak tedaviden sonra, hastanın çene kapanışı uygun olduğu zaman planlanması uygundur.
Çene protezi ameliyatı, hastanın ihtiyaçlarına göre doktor muayenesi sonucunda seçilen implantın ağzın içerisinden yapılan bir kesiyle yerleştirildiği bir süreçtir. Profiloplasti dahilinde çene protezi estetiği burun operasyonları ile birlikte kombine edilebilir. Çene protezi ameliyatı genel ya da lokal anestezi altında yapılır ve operasyon yaklaşık 1 saat kadar sürer.
Çene protezi ameliyatında ameliyat sonrasında iyileşme süreci, ameliyat için kullanılan yönteme bağlı olarak farklılık gösterir. Sadece çene protezi geçiren hastalar genellikle bir gün hastanede misafir edilir. Ameliyat sonrasında alt dudakta ve çene bölgesinde var olan uyuşukluk, ilerleyen günlerde büyük ölçüde, zaman içerisinde de tamamen kaybolacaktır. Ağzın içerisinde, kendiliğinden emilen dikişler 7-10 gün içinde düşer. Çenede hafif şişlik ve ödem olması normal bir durumdur, tabii ki zaman içinde bu durum yavaş yavaş azalarak geçecektir. Protez ameliyatı sonrası enfeksiyon olma riskine karşı antibiyotik ve ağrı kesici tedavi başlatılır. Ameliyat sonrası ağır aktivitelerden ve hareketli yaşam tarzından uzak durmak gerekir. Alkol ve sigara kesinlikle önerilmez. Ameliyattan sonra şişlik ve ödem geçene kadar çene protezinin yerini sabit tutmak için sabit kalması ve oynanmaması gereken özel bantlar kullanılır.
Çene protezi ameliyatında, protezi çenede oluşturulan cebe yerleştirmek için yapılacak kesi ağız içinden yapılacağından, dışarıdan bakıldığında görünür bir iz olmaz. Kesinin ağzın içinden yapılmasına engel bir durumu olan hastalarda, kesi dışardan ve çene altından yapılır. Bu kesi karşıdan bakıldığında görülmeyecek şekilde ve estetik anlamda kaygı oluşturmayacak kadar belirsiz bir iz bırakabilir.
Ameliyat sonrası enfeksiyon riskini arttırdığı ve iyileşme sürecini de geciktirdiği için çene protezi ameliyatına karar veren hastanın eğer sigara içiyorsa en az 3 hafta önce bırakması önerilir. Aspirin ve türevi ilaçlar operasyondan bir hafta önce kesilmeli ve düzenli kullanılan ilaçlar belirtilmelidir.
Lipödem tedavisi iki farklı şekilde yapılmaktadır. Birinci yöntem cerrahi müdahale gerektirmeyen yöntemler diğeri ise lipödem ameliyatlarıdır. Cerrahi müdahale gerektirmeyen müdahalelerde tedavi şekilleri manuel masajlar, varis çorapları ya da bası kıyafetleri, lenf drenaj uygulamaları sayılır. Cerrahi müdahale gerektiren işlem ise lipödem ameliyatı olmaktadır. Ancak lipödem tedavisinde yapılan operasyonlar ile normal hastalara yapılan bacak liposuction işlemi farklıdır. Genellikle bu iki işlem karıştırılır. Lipödem ameliyatları cilt altında yer alan yağ dokusunun 2 ila 5 mm kalınlığındaki metal ve ucu delikli borular yardımı ile vakum kullanılarak vücuttan yağ uzaklaştırılması işlemidir.
Kanser saptanmış memeye implant ile rekonstrüksiyon (silikon protez ile yeniden şekillendirme) uygulamanın bir sakıncası yoktur. Uygun hastada bu cerrahi teknik rahatlıkla tercih edilebilir.
Hastanın memesinde birden fazla odakta kanser varsa, kanser tanısı konulmuş hastada aynı zamanda genetik mutasyon olduğu gösterilmişse, hastanın memesinde yaygın duktal karsinoma in situ (invaziv olmayan kanser türü) saptandıysa implant ile rekonstrüksiyon uygulanabilir. Ayrıca hastanın isteği eğer bu yönde olursa, hastaya bu tekniğin avantaj ve dezavantajları anlatılarak da bu cerrahi yöntemi gerçekleştirmek mümkündür.
Geçmiş dönemlerde meme kanseri tanısı konan tüm hastalarda mastektomi adı verilen memenin tamamının alınması diye ifade edebileceğimiz bir ameliyat yapılırdı. Bu ameliyat şekli hastanın kozmetik görünümünü ciddi şekilde bozduğu gibi, hastada da ruhsal açıdan bir travma yaratırdı. Ancak günümüzde bu ameliyat artık yok denecek kadar az uygulanmaktadır. Mastektomi yerine onkoplastik cerrahi ya da rekonstrüksiyon ameliyatları daha yaygın olarak yapılır hale gelmiştir.
Onkoplastik cerrahi, memedeki kanserli kitlenin onkolojik prensiplere uygun olarak çıkartılması ve boşaltılan bölgenin plastik cerrahi teknikleri kullanılarak doldurulması ve kapatılması prensibine dayanmaktadır. Bunun dışında meme cildi korunarak meme dokusunun çıkartılması ve silikon protezler ile yeniden şekillendirme ameliyatları da uygun hastalarda kullanılmaktadır. Silikon protezler dışında hastanın kendi öz dokusuyla yeniden bir meme oluşturulması da
mümkündür. Bütün bu cerrahi teknikler hastayı hem kanserli dokudan kurtarmakta, hem de estetik görünümü kabul edilebilir hale getirmektedir. Bu yüzden hastalar meme estetiği açısında hiç endişe etmemelidirler.
İyileşme sürecinin ilk birkaç gününde oluşan ödem genellikle ilk haftanın sonunda geçmektedir. İlk günlerde hafif morarma olması beklenilen bir etkidir ve 1-2 gün içerisinde kendiliğinden geçmektedir. İkinci haftada hasta rahatlıkla günlük hayatına dönebilmektedir.
Göz kapağı düzeltmeleri genellikle çok iyi sonuçları olan işlemlerdir, iyileşme süreci kısadır ve rahat bir işlemdir. Hasta en fazla 3 gün sonra günlük hayatına dönebilir.
Göz kapağı ameliyatında üst göz kapağında üst kıvrımda, alt göz kapağında ise kirpiklerin hemen altından mikro kesiler yapılır. Üst göz kapağındaki bu izler yaklaşık bir ay sonra yok olmaktadır. Alt göz kapağındaki izler ise 2. aydan itibaren tamamen kaybolur.
İlk olarak, doktor kontrolünde hangi işlemin yapılması gerekildiğine karar verilir. Yapılan kontroller sonrasında kullanılacak olarak protez tipine karar verilir. Kişinin meme estetiğine uygun olup olmadığını kontrol edebilmek amacıyla tüm
ameliyatlarda olduğu gibi testler yapılır. Kişinin uygun olması halince genel anestezi altında operasyon gerçekleştirilir. Yapılan operasyon meme büyütme ameliyatı ise protez takılır, meme küçültme operasyonu ise gerektiği kadar yağ alınır.
Bu işlemler yapılırken aynı zamanda dikleştirme işlemi de yapılabilir. İşlemler tamamlandıktan sonra göğüs bandajlarla sargıya alınarak meme estetiği operasyonu sonlandırılır. Meme estetik operasyonunda kullanılan birden fazla protez
tipi bulunmaktadır. Bu yüzden hangi protez tipinin kullanılacağı, kişinin göğüs yapısına göre değişkenlik göstermektedir.
Uygulama yapılacak bölge/bölgeler ve uygulama alanının genişliğine göre değişiklik göstermekle birlikte ortalama 30 dakika ila 3 saat arasında sürelerde yapılmaktadır.
Uygulama anestezi altında yapıldığından herhangi bir ağrı veya acı hissedilmez. İşlem sonrasındaki süreçte ise birkaç gün sürebilecek hafif ağrı beklenilen etkiler içerisindedir. Oluşalabilecek ağrılar doktorun önerdiği bir ağrı kesici kullanılabilmektedir.
İşlemden sonra uygulama bölgesine bandaj uygulaması yapılmaktadır. Bandaj ortalama bir hafta kalır. Bir miktar şişlik ve morluk olabilir. Bunlar hızla kendiliğinden düzelir. Liposuction sonrası dikkat edilmesi gerekenleri aşağıdaki gibidir;
Bandaj ve özel korse doktor önerisi doğrultusunda verilen süre boyunca kullanılmalıdır. Böylece ciltte dalgalanma olmasının önüne geçilir. Liposuction uygulaması sonrasında 1 ay kadar egzersiz ve aşırı derecede fiziksel
etkinliklerden kaçınılmalıdır. Uygulama sonrası daha hızlı ödem atılması için kişiye tuz, şeker ve yağdan uzak, protein ağırlıklı beslenme ve de bol su içmesi önerilmektedir. Ameliyattan 10 gün sonra lenfatik drenajı sağlayıp, ödemi azaltan soft masaj uygulaması yapılması önerilir. Liposuction öncesi sonrası yorumları hızlı ve etkili sonuçlara ulaşıldığını göstermektedir.
Liposuction mikro kesiler yardımı ile yapılan bir uygulama olduğundan kesilere estetik dikişler atılmaktadır. Bu dikişler çok küçük ve estetik olduğundan iz kalma durumu çok hafif olmaktadır. liposuction izleri nasıl geçer sorusu hastalardan çok sık gelmektedir bu sorunun cevabı işlem sonrası doktor tarafından verilen kremleri kullanmaktır.
İlk olarak muayene ile detaylı analiz yapılır ve hangi tekniğin uygulanacağına doktor tarafından karar verilir. Karnın hangi bölgelerinden fazla derinin alınacağı belirlenir. Halk arasında sezeryan bölgesi olarak anılan bölgeden itibaren yanlara doğru ve göbek çizgisine kadar olan alan çizilir. Sarkık, çatlak halde bulunan fazla yağ ve deri çizilen alanlardan alınır ve yukarıda kalan deri aşağı doğru çekilerek germe işlemi yapılır. Mini karın germe ameliyatında göbek deliğine herhangi bir müdahalede bulunulmazken, tam abdominoplasti operasyonunda göbek deliğine de müdahalede bulunulur ve yeniden bir göbek deliği oluşturulur. Son olarak kesilere toparlayıcı estetik dikişler atılarak, karın kaslarının sıkılaşması sağlanır. Tamamlanan operasyon ile karın bölgesindeki yumuşak, sarkık, gevşemiş ve çatlak görüntüler yerine; kişi diri, gergin ve kavislere sahip estetik bir karın şekline kavuşur.
Karın germe ameliyatı iyileşme süreci, kişinin yaşam kalitesine ve metabolizmasının yapısına göre değişkenlik göstermektedir. İlk günlerde karın bölgesinde şişlikler ve ağrılar görülebilir. Ancak kısa bir süre sonra geçmektedir. Doktorun önerdiği ağrı kesiciler ve antibiyotiklerin alımı aksatılmamalıdır. Pansuman esnasında karnın çok fazla hareket etmesini sağlayacak hareketler yapılmamalı ve başka biri tarafından düzenli olarak pansumanlar yapılmalıdır. Ameliyat sonrasında cildin yüzeyinde yer alan dikişler 1 hafta sonra alınır iken, içerdeki dikişler zamanla eridiğinden alınmasına gerek yoktur. Bir hafta sonra şişkinlikler nedeniyle beklendiği gibi düz bir karın oluşmaz. Ancak şişkinliklerin azalmasıyla istenilen karın şekli ortaya çıkar. Ameliyattan bir hafta sonra hafif tempolu ev ortamında kısa yürüyüşler yapılabilir. Ağırlık gerektirmeyen, hafif egzersizler yapılarak iyileşme süreci hızlandırılabilir. Kişinin vücut direncine göre tam iyileşme ise 6 ile 1 yıl arasında sağlanır.
Abdominoplasti ameliyatında yapılan kesiler genellikle bikini altında kalmaktadır. İlk 3 ay ameliyat izleri skar şeklinde gösterir ve sezeryan izi gibi görülür. Deri altının iyileşmesi ve yüzeyine kullanılan ameliyat izi geçirici kremle, kimi bölgelerde çok az belirgin halde kalmaktadır. 1 yılın sonunda ise iz belli belirsiz görünmektedir. Sağlıklı beslenme, spor ve diyet ile aşırı yağlanma, zayıflama, hızlı kilo alıp vermenin önüne geçilerek ameliyat izinin kalıcı olması engellenebilir. Bu yüzden vücuda bir travma oluşturmamaya dikkat edilmelidir.
Genel anestezi altında veya lokal anestezi altında yapılan yüz germe ameliyatı, yapılacak olan yönteme göre kesiler atılar. Uygun görülen yönteme göre şakak bölgesinden kesiler atılarak gevşeyen kasların sıkılaştırılması yapılır. Kulak arkası veya saçlı bölgeye doğru kısa kesiler atılarak sarkıklığın giderilmesi sağlanır. Alın germe ve göz kapağı operasyonlarında alın bölgesinden ve göz kapağından kesiler atılarak operasyon gerçekleşir. Kişinin bir gece kontrol amacıyla hastanede kalması beklenir.
Ameliyatsız olarak yapılan işlemlerde ince uçlu iğneler yardımıyla yapıldığından genellikle herhangi bir iz kalmamaktadır. Kişi aynı gün iz olmadan yaşantısına devam etmektedir. Sadece hafif bir kırmızılık meydana gelmektedir.
Ancak gün içerisinde kırmızılıklar geçerek, yalnızca genç ve gergin bir görüntü oluşur. Yüz estetiğinde ameliyat ile gerçekleştirilen yöntemlerde ise minik kesiler yardımıyla gerçekleştirildiğinden ameliyat sonrasında iz görünmektedir. Ancak doktorun önerdiği kullanılan jel krem desteğiyle kısa bir süre sonra geçmektedir. Kimi kesiler ise saçlı derinin olduğu bölgeye yapıldığından kreme de ihtiyaç kalmamaktadır.